Kaynak: https://arstechnica.com/science/2023/05/hypersensitive-robot-hand-is-eerily-human-in-how-it-can-feel-things/
Biyonik uzuvlardan duyarlı androidlere kadar, bilim kurgudaki robotik varlıklar, biyoloji ve makine arasındaki sınırları bulanıklaştırıyor. Gerçek hayattaki robotlar filmlerdekilere kıyasla elbette şu an çok geride. Ancak bu makalede artık neredeyse insani bir dokunma duyusuna sahip bir robot elden bahsedeceğiz.
Robotların henüz başaramadığı şeylerden biri, nesneleri insanlar gibi hissedip onları insanlar gibi hareket ettirecek kadar yüksek bir el becerisi düzeyiydi. Sahneye Columbia Üniversitesi’ndeki bir araştırma ekibi tarafından geliştirilen bir robot elinin girişiyle, artık bu eşiğin de aşıldığını söylemek mümkün.
Bu el, yalnızca talimatlarla nesneleri kaldırıp bırakmıyor, ayrıca dokunduğu şeyi hissedebilecek kadar hassas ve parmaklarının pozisyonunu kolaylıkla değiştirerek nesneleri daha iyi tutabilecek bir gelişmişliğe sahip. Karanlıkta bile bu görevleri hassasiyetle yerine getirip, her şeyi dokunma duyusuyla çözebiliyor.
Bu eli geliştiren Columbia ekibi, bir sistemdeki her olası konfigürasyonu tanımlayan bir durum alanı yapısında en etkili şekilde hareket etmenin yollarını bulmak zorundaydı. Sistemdeki her olası konfigürasyon, durum alanı olarak adlandırılır ve bir robotun durum alanı içinde bir adımdan bir sonraki adıma nasıl hareket etmesi gerektiğini tanımlar. Bu beceriyi öğretmek için farklı makine öğrenme yöntemleri mevcuttur.
Araştırmacılar ele, parmak yürüyüşü ile nesne taşıma yapabilmesi için takviyeli öğrenme (RL) ve örnekleme tabanlı planlama (SBP) yöntemlerinin gücünü birleştirdiklerini belirtirken, amaçları arasında kavisli şekiller de dahil olmak üzere daha zor nesneleri hareket ettirmek olduğunu söylüyorlar.
Geliştirilen algoritma kombinasyonları ile elde edilen robot el, diğer varyasyonlarından farklı bir yapıya sahip. Araştırmacılar, bu robot ele, en az üç parmağın nesne ile temasını korumasını ve her parmağın kullanılan kuvveti dengelemesini öğretti. Bu sayede, nesnenin kayması durumunda veya şeklinin farklı basınç miktarları gerektirmesi durumunda tutuşu sürdürmek için farklı kuvvetler uygulanabilmekte. Kapalı çevrim kontrolü, elin süreç boyunca çeşitli noktalarda geri bildirim alarak daha fazla eğitilmesinde kullanıldı.
Bu ileri teknolojiyle donatılmış robotik el, duyarlı ve yetenekli yapısıyla gerçekten dokunuşu hissedebilen ve hassas bir şekilde nesnelerle etkileşim kurabilen bir yapıya sahip. Teknolojik ilerlemelerle birlikte, yapay zeka tabanlı dil modelleri gibi yeniliklerin hayatımızı nasıl etkilediğini görmek heyecan verici bir deneyim. Gelecekte daha da gelişmiş robotik sistemlerin ortaya çıkmasıyla, insan ve makine arasındaki etkileşimlerin daha da ilerleyeceğini söylemek mümkün.